• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

797 Güzel Eser Müzayedesi

Lot: 8 » Efemera

CRÈME PERTEV

Çift Lisanlı, Minik Krem Etiket

"“Edhem Pertev Bey 1289 (1873) yılında Bulgaristan’ın Tırnova kasabasında doğmuştur. 1293 (1877) Rus Muharebesi hasebiyle İstanbul’a göç etmiş, ufak yaşında iken anne ve babasını kaybetmiş, amcası merhum Prof. Dr. Müşir Nafiz Paşa himayesine almış, mukaddematı ulûmu Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’nde tahsil edip 1311 (1895) yılında eczacılık diplomasını almıştır. 1305 (1889) tarihinde eczacı çırağı sıfatıyla Mektebi Tıbbiyei Mülkiye tahrirat kalemindeki eczacı defterine kaydolunmuştur. Bu tarihe gelinceye kadar eczacılık sanatı hemen hemen Müslüman olmayanlara ve yabancılara münhasır gibi idi. Sebepleri ise Marko Paşa’nın Tıbbiye Nazırlığı zamanında konulan kötü bir metodun tatbik olunmasından ileri geliyordu. O zamanlar eczacı olabilmek için mektebe girmeden 3 yıl önce bir eczacının şahitliği ve takriri ile çıraklık defterine kaydolunmak ve en az 3 yıl bir eczanede çıraklık etmek şarttı. Amcası Nafiz Paşa’nın yardımıyla Mektebi Tıbbiye eczanesine çıraklık etmek için girmiş, Mektebi Tıbbiye eczanesinde Eczacıbaşı Binbaşı İdris Bey, Eczacı Yüzbaşı Lambo ve Mülâzim Hristo Efendilerin mahiyetine verilerek tatbikat görmeye başlamıştır. Müddetin bitiminde pratik imtihanı vererek Mektebi Tıbbiyei Askeriye’nin tabib birinci sınıfına haricî eczacı sıfatıyla 1307 (1891) yılında girmiştir. O zaman bazı siyasî sebeplerden dolayı haricî sayılan eczacı talebeler Ahırkapı’daki Mektebi Tıbbiyei Mülkiye’ye devredildi. Tahsilini orada bitirerek 1311 (1895) yılında 21 yaşında olduğu hâlde eczacı üstadı unvanlı diplomayı alarak sanata ve ticarete atılmıştır."

Itriyat - kozmetik - eczacılık

Detaylar
Lot: 9 » Obje

PERTEV KREM

Mahall-i îmâli: Edhem Pertev Eczanesi İstanbul Aksaray

"“Edhem Pertev Bey 1289 (1873) yılında Bulgaristan’ın Tırnova kasabasında doğmuştur. 1293 (1877) Rus Muharebesi hasebiyle İstanbul’a göç etmiş, ufak yaşında iken anne ve babasını kaybetmiş, amcası merhum Prof. Dr. Müşir Nafiz Paşa himayesine almış, mukaddematı ulûmu Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’nde tahsil edip 1311 (1895) yılında eczacılık diplomasını almıştır. 1305 (1889) tarihinde eczacı çırağı sıfatıyla Mektebi Tıbbiyei Mülkiye tahrirat kalemindeki eczacı defterine kaydolunmuştur. Bu tarihe gelinceye kadar eczacılık sanatı hemen hemen Müslüman olmayanlara ve yabancılara münhasır gibi idi. Sebepleri ise Marko Paşa’nın Tıbbiye Nazırlığı zamanında konulan kötü bir metodun tatbik olunmasından ileri geliyordu. O zamanlar eczacı olabilmek için mektebe girmeden 3 yıl önce bir eczacının şahitliği ve takriri ile çıraklık defterine kaydolunmak ve en az 3 yıl bir eczanede çıraklık etmek şarttı. Amcası Nafiz Paşa’nın yardımıyla Mektebi Tıbbiye eczanesine çıraklık etmek için girmiş, Mektebi Tıbbiye eczanesinde Eczacıbaşı Binbaşı İdris Bey, Eczacı Yüzbaşı Lambo ve Mülâzim Hristo Efendilerin mahiyetine verilerek tatbikat görmeye başlamıştır. Müddetin bitiminde pratik imtihanı vererek Mektebi Tıbbiyei Askeriye’nin tabib birinci sınıfına haricî eczacı sıfatıyla 1307 (1891) yılında girmiştir. O zaman bazı siyasî sebeplerden dolayı haricî sayılan eczacı talebeler Ahırkapı’daki Mektebi Tıbbiyei Mülkiye’ye devredildi. Tahsilini orada bitirerek 1311 (1895) yılında 21 yaşında olduğu hâlde eczacı üstadı unvanlı diplomayı alarak sanata ve ticarete atılmıştır."

Osmanlı Türkçesi yazılı Teneke Kutu

Itriyat - kozmetik - eczacılık

Detaylar
Lot: 23 » Fotoğraf

MUSTAFA KEMAL'E SUİKAST HAZIRLAYAN İNGİLİZ CASUSU HİNTLİ MUSTAFA SAGİR

Kelepçeli tutuklanmış halde, Çok nadir fotoğraf 14 x 9 cm

"1921 yılı başında İstanbul'da Türk-Hint Uhuvvet-i İslamiye Cemiyeti'ni kurdu. İstanbul'da Milli Mücadele için faaliyet gösteren haber alma teşkilatı Karakol Cemiyeti'ne girerek Ankara Hükûmeti'ne destek olan milliyetçileri İngiliz İstihbaratına raporladı. İngilizlerce 17 gün tutuklama gördü. Yaptığı ihbarlar sonucu Karakol Cemiyeti'nin yöneticilerinden Şevket Bey ve Kara Vasıf Bey'in (Karakol Örgütünün kurucusu) ve önemli üyelerinden Miralay Galatalı Şevket (İstanbul Merkez Komutanı), Ali Sait Paşa, Refet Paşa, Ali Fethi Okyar, Ali İhsan Paşa, Hacı Mehmet Paşa (Enver Paşa'nın babası) gibi kimselerin İngilizler tarafından tutuklanıp Malta'ya sürülmesinde katkısının olduğu düşünülmektedir.

1920 yılının Aralık ayında İnebolu ve Kastamonu üzerinden Ankara'ya geldi. Karakol Cemiyeti'ne üye olduğu bilinen Hint Müslümanı olması sebebiyle ilgiyle karşılandı ve Ankara'ya geçmesine müsaade edildi. Ankara'da Mehmet Akif ile samimiyet kurdu. Ankara'da Akif'in Taceddin Mahallesi'ndeki evine gidip gelmeye başladı. Akif'in evini posta adresi olarak vermişti. Mehmet Akif, Hindistan, Mısır ve İstanbul'dan gelmekte olan çok sayıda mektuba hayret ediyordu. Bir gün bir mektubu yanlışlıkla yırttığında içinden boş bir kâğıt çıktığını gördü ve buna bir anlam veremedi. Diğer mektuplar da incelendiğinde hepsinde sadece bir iki satır yazı olduğu ve sayfanın geriye kalanının tamamen boş olduğu görüldü. Günün şartlarında kimyager Avni Refik Bey'in yaptığı laboratuvar incelemesi sonunda mektupların görünmez mürekkep ile şifreli olarak yazıldığı anlaşıldı. Kütahya milletvekili Cevdet Barlas, Elazığ milletvekili Hüseyin Gökçelik, Cebelibereket milletvekili İhsan Eryavuz ve Gaziantep milletvekili Ali Kılıç'tan oluşan Ankara İstiklâl Mahkemesi heyeti tarafından casusluktan suçlu bulunarak idama mahkûm edildi. 24 Mayıs 1921 tarihinde Ankara'da Karaoğlan Meydanı'nda (bugünkü Ulus Meydanı) idam cezası uygulandı."

Atatürk Erken Cumhuriyet

Detaylar
Lot: 37 » Fotoğraf

YİRMİ KUR'A NAFİA ASKERLERİ KONYA

7 Temmuz 1941, Arkası yazılı - ""10 Nisan 1941 tarihinde yayınlanan resmi seferberlik ilanını takiben İstanbul Vilayeti'nde ikamet eden yirmi kur'a gayrimüslimler silah altına alındılar; askeri veya yarı askeri inşaatlarda çalıştırılmak üzere Anadolu'nun muhtelif yerlerine sevk edildiler.", "Amerikan Büyükelçiliği'nin 30 Eylül 1941 tarihli ve "mahrem" ibareli raporu Nafıa Askerlerinin, askere alınış nedenleri ve kararın etkileri konusunda şunları yazmaktadır:

"10 Nisan 1941 tarihinde yayınlanan resmi seferberlik ilanını takiben İstanbul Vilayeti'nde ikamet eden yirmi kur'a gayrimüslimler silah altına alındılar; askeri veya yarı askeri inşaatlarda çalıştırılmak üzere Anadolu'nun muhtelif yerlerine sevk edildiler. Bu hususi seferberlik emriyle askere alınanların sayısı her ne kadar açıklanmadıysa da, güvenilir bir tahmin bu rakamın 30 bin civarında olduğunu göstermekte. Bedeni engelli olmalarını mazeret olarak gösteren askerler, şayet yürümelerine mazeret olacak bir engelleri yoksa seferberlikten muaf sayılmadılar. (...) İstanbul bölgesinde ikamet eden 25 ila 45 yaş arasındaki Rum, Ermeni, Yahudi erkeklerin tamamının aniden askere alınmalarının ve bu kararın bugün itibarıyla halen meriyette olmasının, bu bölgenin iktisadi hayatı üzerindeki fark edilebilir bir etkisi olduğu aşikârdır. Harp sebebiyle zaten durgun olan piyasa gayrimüslimlerin ticari faaliyetlerden çekilmeleri neticesinde daha da durgunlaştı (...) Gayrimüslim askerlerin maruz kaldıkları davranışlar hakkındaki raporlar muhtelif. Çoğunun meşakkatlerle karşılaştıkları şüphesiz, zira bazıları çeşitli sebeplerden dolayı hiç askerlik yapmamıştı; çoğu da Türk askeri için tabii olan zor hayata alışık değildi. Şehrin rahat hayatından gelenler arasından birçoğu hastalandı ve bazısı hayat şartlarından dolayı vefat etti." 13,9 x 8,7 cm

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 16
sonraki