NÂMIK KEMAL'İN EŞSİZ ESERİ

Vatan yahud Silistre: Namık Kemal, 1307/1890, 155 Sayfa, BDK - MİL - ÖZEGE; 22551 - "Nâmık Kemal bu ilk piyesinde vatanperverlik ve kahramanlık duygularından hareketle işe başlamıştır. Halkta bu duyguları harekete geçirmek isteyen eser, 1853 Türk-Rus savaşında gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardından savaş alanında onunla beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip Silistre müdafaasına iştirak eden genç bir kızla sevdiği genç adamın aşkı etrafında gelişir; muhasara altındaki tabyada Türk askerinin canlarını hiçe sayarak vatan uğrunda gösterdikleri kahramanlık ve fedakârlık sahnelerini canlandırır. Türk milletinin bu oyun sayesinde “vatan” kavramının bilincine vardığı ortak bir kanaat olmuştur (meselâ bk. Mordtmann, s. 230). Nâmık Kemal, içindeki vatanî şiir ve hitabelerle devrinde muazzam bir heyecan yaratan bu eserinin Türk tiyatrosunu bulunduğu seviyeden çok ileriye götürmüş olduğu görüşündedir (“Mukaddime-i Celâl”, Celâleddin Hârizmşah, Kahire 1315, s. 16). Piyes Avrupa’da ilgi uyandırmış, Rusça’ya (1876), daha sonra başka dillere tercüme edilmiş ve Rus matbuatında uzun müddet yankıları devam etmiştir. Nâmık Kemal’in en çok tartışılan ve farklı değerlendirmelerle karşılaşan piyesi budur (meselâ bk. Kemal, “Mektûb”, Mecmûa-i Ebüzziyâ, V/52, s. 1633-1636; a.g.e., nr. 53, gurre-i Safer 1304, s. 1665-1675; Mizancı Murad, “Üdebâmızın Numûne-i İmtisâlleri”, Mîzan, nr. 41-46, 1305; Halil Edib, “Mîzan’a Bir Nazar”, Sa‘y, nr. 9, 15 Şubat 1303). Nâmık Kemal, eserdeki vak‘ayı 1828 Türk-Rus harbinden alıp 1853 Kırım savaşındaki Silistre muhasarasına uyguladığını bildirir. Onun bu piyesinden yirmi yıl önce Silistre muhasarasındaki kahramanlıkların bir operasının yapıldığını bilhassa göz önünde bulundurmak gerekir. Nâmık Kemal, Sofya’ya gittiği tarihlerde bu Silistre operası İstanbul’da temsil edilmekteydi (Cerîde-i Havâdis, nr. 739, 19 Şevval 1271)."